[ad_1]
Dünkü yazımızda kumpasın neticelerinden bahsetmiştik. 6’lı masada yaşanan krizin boyutları artmaya devam ederken, Ekrem İmamoğlu’na verilen 2 yıl 7 ay 15 günlük ceza kulisleri meşgul etmiş, başlangıcı olan yeni savaşların kapısını çalmış oldu.
Kılıçdaroğlu, yaşanan gelişmelerden bir hayli rahatsız olduğunu gözlemleyebiliriz. Özellikle Meral Akşener’in saraçhanede göstermiş olduğu gövde gösterisi ise tuzu biberi oldu.
Bu hadisenin yaşanacak yeni çatışmalara gebe olduğunu, CHP içerisinde ciddi bölünmelere sebebiyet vereceğini ifade edebiliriz.
Aslına bakarsanız her şeyin ne kadar şeffaf hale geldiğini şu şekilde özetleyebiliriz:
Ekrem İmamoğlu kendisine verilecek cezadan haberdar olması hasebiyle, karardan sonra yapılması gerekenler önceden planlanmıştı.
Daha karar açıklanmadan Meral Akşener’in Ankara’dan İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’ne apar topar gitmesi, kararı İmamoğlu ile birlikte alması senaryonun tıkır tıkır işlediğini gösteriyordu.
Akabinde gerçekleşen Saraçhane gösterisiyle verilmeye çalışılan ‘Mağdur Belediye Başkanı’ imajıyla ‘Başarısız bir belediye başkanının yeniden parlatılması’ adı altında toplumda bir reaksiyon oluşturmak.
Bunu da yaparken İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener aracılığıyla sağlayıp haklılık paylarını daha belirgin hale getirmek.
Bir başarı elde etmiş edasıyla birbirlerine sarılmalarındaki sır, kendilerinin yazmış olduğu senaryonun sorunsuz bir şekilde işlediğinin göstergesi olduğunu müşahede ettik.
YAŞANILAN ZAFER KISA SÜRDÜ
Yaşanan bunca hadiseden sonra toplumda oluşan reaksiyon Akşener ve İmamoğlu’nu hiç de tatmin etmemişti.
Çünkü Saraçhane öncesi ve sonrası gerçekleşen tiyatro, toplum nazarında inandırıcılığını sözkonusu olmadı. Aynı şekilde Akşener ile İmamoğlu CHP’nin arkasından iş çevirdiği, Kemal Kılıçdaroğlu’nu saf dışı bırakmak istediklerini, Akşener’in otobüs üzerindeki konuşmalarındaki satır aralarında okumuş olduk.
Aynı şekilde İmamoğlu’nun geçtiğimiz günlerde ‘Aralıkta ibre tamamıyla bana dönecek’ ifadesiyle senaryonun aslında ete kemiğe büründüğünü görmüş olduk.
PEKİ 6’LI MASA NE OLACAK?
Kılıçdaroğlu’nun İYİ Parti’yi kast ederek ‘Bir parti başka bir partinin iç işlerine karışmamalı. Her partinin kendi kuralları vardır. Her partinin kendi iradesi ve kurulları vardır. Her parti kendi içinde değerlendirmesini yapar, bir sorun varsa. İşin doğrusu bu.’ İfadelerinden şunu anlıyoruz:
6’lı Masa dağılıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu, Akşener’in İmamoğlu ile birlikte CHP’yi böldüğünü verilen karar ve saraçhanedeki gösteriden anladığını ifade etmek mümkün.
Buna karşın Kılıçdaroğlu yeni tedbirler ve katı kurallar alacaktır. Bunu da Grup toplantısında aleni bir şekilde ifade etti:
‘Ekrem İmamoğlu ile baba-oğul gibiyiz. Kendisi CHP’nin evladı olduğu kadar benim de evladımdır. Ona sahip çıkmak benim de boynumun borcudur” dedi.
Ekrem İmamoğlu da Kılıçdaroğlunun bu açıklamasına “Gurur duydum” demiş. Dikkat edilirse Meral Akşener ile abla-kardeş ilişkisi varken bir de baba oğul meselesi ortaya çıktı.
Yeterince gurur duymadı.
SONRASINDA NELER OLACAK?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendi adaylığını daha bariz bir şekilde ifade edeceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Şunu da ifade etmeden geçmemek gerek.
CHP içerisinde ‘İmamoğlucular’ tek tek fişlendi. Yakında CHP içerisindeki kriz daha da büyüyeceğe benziyor.
Peki, İyi Partili Akşener’in yeni yol haritası nasıl olacak? Bekleyip göreceğiz.
Satır arası bizden olsun. Selam ve dua ile…
[ad_2]
Source link
Leave a Reply